Genel Adaptasyon Sendromu: Hans Selye

Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre “ruhsal gerilim” anlamına gelen stres, her insanda kendini farklı şekilde gösterebilen birtakım bedensel tepkilere neden olur. Stres olarak yorumlanan bir durum karşısında limbik sistem, ardından da hipotalamusun kontrolündeki otonom sinir sistemi ve hipofiz bezi uyarılır. Son olarak burada oluşan elektriksel ve kimyasal iletiler adrenal bezlere ulaşarak kortikosteroidleri(kortizol) ve katekolominleri (dopamin, adrenalin, noradrenalin) salgılatır. 

pastedGraphic.png

Hans Selye, stres üzerine oluşturduğu kuramı, Genel Adaptasyon Sendromu(G.A.S), hakkında ilk kez 1936 yılında yazdı. Genel Adaptasyon Sendromu(G.A.S) bir stresör ile karşılaşıldığında vücudun oluşturduğu tepkiyi tarif eder. Selye, bu tepkileri üç evreye ayırmıştır :

 1. Alarm Evresi: Stresör karşısında vücudun ilk tepkisini verdiği evredir. Savaş/kaç tetiklenmesi belirlenir ve vücut kendini yoğun aktiviteye hazırlar. Duygularımız şiddetlenir. Daha duyarlı ve atik hale geliriz, solunum sıklığı ve kalp atışları hızlanır, kaslarımız gerilir. Bu değişimler öz kontrolümüzün yeniden sağlanması adına başa çıkma kaynaklarımızı harekete geçirir. Eğer stres azaltılmazsa uyumun ikinci evresine geçilir.      

 

2.Direnç Evresi: Başa çıkma kaynaklarının daha yoğun kullanıldığı evredir. Canlı, stresörle başa çıkmaya çalışırken farklı fiziksel belirtiler ve zorlanma işaretleri ortaya çıkar. Canlının çabaları yetersiz kalır, stres dönemi aşırı veya uzun sürerse kişisel ve sosyal kaynakları git gide tükenir. Bu durum karşısında canlının psikolojik ve fiziksel tahribatı daha da su yüzüne çıkar.

 

3.Tükenme Evresi: Stresör ortadan kaldırılamamışsa ve yeterince yoğunsa vücut kaynakları azalır ve canlı varlık yorgunluk aşamasına girer. Bazı insanlar bu evrede duygusal ve davranışsal bozukluk semptomları gösterebilir. Diğer insanlar da zevk alamama, umutsuzluk, dikkati toplayamama, kaygılı olma, unutkanlık gibi durumlar gözlenebilir.

 

Belki de Hans Selye’nin kuramının en göze çarpan yeri uzun süren psikolojik stres döneminin kişide hastalığa neden olduğu gerçeğidir. Stres anında; solunum sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemleri ve diğer fizyolojik sistemler daha çok çalışır. Bu durum  uzun süre devam ettiğinde hastalığa yakalanmak şaşırtıcı değildir. Stresin hastalığa neden olduğu başka bir durum da bağışıklık sistemini olumsuz etkilemesidir. Enfeksiyonlarla savaşan bağışıklık sisteminin zayıflaması ve baskılanması sonucu vücudumuz  dışarıdan gelecek düşmanlara açık hale gelir.

 

Kaynakça:

1-Yurdakoş, E. (2005). Stresin Fizyolojisi. İstanbul: STE Sempozyum Dizisi.

2- Morris, C. (1996). Understanding Psychology. (H.B., Ayvaşık ,M.,Sayıl, Çev.) Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.

 

Yazar: Akın SÖNMEZER

Yorum yapın