Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir ? TSSB Belirtileri ve Tedavisi

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Travma, kelime anlamı olarak TDK’de; canlı üzerinde ruh ve beden açısından önemli ve etkili yaralanma belirtileri bırakan yaşantı olarak tanımlanır. Fiziksel ve ruhsal travmalar olarak ikiye ayrılır. Tıpta tanımlanan ilk travma 1. Dünya Savaşı’ndan dönen bazı askerlerde görülen ‘Shell Shock’ olarak adlandırılan bir koordinasyon bozukluğu rahatsızlığıdır. Tarihte bilinen ilk travma ise Gılgamış Destanı‘nda yer almaktadır. Vietnam savaşından sonra daha sık görülen Travma Sonrası Stres Bozukluğu giderek yaygınlaşan bir rahatsızlık olmaya başladı.

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), kişinin beklenmeyen ve aniden gerçekleşen bir olaya karşı duyduğu yoğun korku, çaresizlik ve dehşet duygusudur. Travmaya sebep olan olay kişinin dünya, insanlar ve kendisi hakkındaki düşüncelerini olumsuz yönde etkiler. Bu tür olaylar günlük hayatta kullandığımız bilişsel şemalarla uyuşmadığı için kişi tarafından anlamlandırılması güçtür. Bu sebeple beraberinde eşlik eden birçok rahatsızlık görülür. TSSB eş tanıları arasında en yaygın görülenler rahatsızlıklar depresyon ve madde bağımlılığıdır.

 

Travmatik bir olaydan sonra meydana gelen en önemli psikolojik sorun Travma Sonrası Stres Bozukluğu‘dur. TSSB kısaca; anormal bir olaya karşı verilen normal bir tepkidir.

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun Koşulları Nelerdir ?

Bireyin yaşadığı acı o kadar büyüktür ki bastır(ama)ma sonucu TSSB görülür. Bir rahatsızlığın Travma Sonrası Stres Bozukluğu olarak değerlendirilebilmesi için ilk olarak ortada bir olay ve kurban olması gerekmektedir. Travma Sonrası Stres Bozukluğu Koşul A‘da belirtilen; gerçek veya tehdit oluşturacak şekilde ölüm, yaralanma ya da cinsel saldırı yaşamış olmak, doğrudan maruz kalmak, tanık olmak, sevdiği birinin başına geldiğini öğrenmek ve travmatik olayın rahatsız edici detaylarına sürekli maruz kalmak görülmesi beklenen ilk koşuldur.

 

Bu aşamada kurbanda bazı kutuplaşmış davranış biçimleri görülebilir. Şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Paranoya/Umursamayan
  • Kahraman/Hiç olarak hissetme
  • Kendini cezalandırma/Ödül
  • Bağımlılık/Aşırı kontrol

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nda yeniden yaşama belirltileri olarak tanımladığımız Koşul B ise maddelerden en az 1’ini istek dışı yapmayı kapsar. Koşullar:

  • Olayı istem dışı hatırlamak
  • Olayı veya olay anındaki duyguları hissettiği rüyalar, kabuslar görmek
  • Olay oluyormuş gibi hissetmesi, davranması (flashback)
  • Olayı simgeleyen veya çağrıştıran iç ve dış uyaranlar karşısında ruhsal sıkıntı yaşamak
  • Fizyolojik tepki

 

Kaçınma tepkileri olarak değerlendirdiğimiz Koşul C ise travmatik olayla ilgili uyarıcılardan  kaçınmayı kapsar.

  • Olayla ilgili anı, duygu ve düşüncelerden kaçınma
  • Olayı çağrıştıran dış anımsatıcılardan kaçınma

 

Biliş veya duygu durumunda yaşanan olumsuz değişiklikleri kapsayan Koşul D‘de ise en az 2 maddeyi görmemiz gerekir:

  • Olayın önemli bir kısmını hatırlayamamak
  • Kendisi, başkaları ve dünya hakkında sürekli abartılı olumsuz inanış ve beklenti içinde olması
  • Olayın nedenleri ve sonuçları hakkında kendini veya başkalarını haksızca suçlamak
  • Süreklilik arz eden olumsuz duygusal durum
  • Önemli faaliyetlere ilgi kaybı
  • Başkalarından uzaklaşma, yabancılaşma
  • Olumlu duygu yaşayamamak

 

Uyarılma ve tepki gösterme davranışlarını kapsayan Koşul E‘de ise belirtilen maddelerden en az 2’sini görmeyi bekleriz:

  • İnsan/nesne provokasyonları (kışkırtması) yokluğunda bile fiziksel yada sözel şiddet gösterme
  • Riskli davranma, kendine zarar verme
  • Heran tetikte olma
  • Ani irkilme
  • Odaklanmada güçlük
  • Uyku bozukluğu

 

Koşul F‘de ise belirtilen rahatsızlığın 1 aydan uzun sürmesi, Koşul G‘de bozukluğun klinik açıdan belirli bir sıkıntıya neden olması; özel, sosyal ve profesyonel hayatta işlev kaybına neden olmalıdır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu‘nun nedeni tıbbi bir müdahale veya kullanılan bir maddeden kaynaklanmaması şartı da Koşul H‘de belirtilmiştir.

 

3 aydan kısa sürerse Akut Travma Sonrası Stres Bozukluğu, 3 aydan daha uzun sürerse Kronik Travma Sonrası Stres Bozukluğu olarak adlandırılır. Semptomlar 6 ay sonra görülürse Gecikmeli Travma Sonrası Stres Bozukluğu denir.

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Belirtileri Nelerdir ?

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), ani olarak ortaya çıkan, insanın temel korkularını(ölüm, yalnızlık,özgürlük ve anlamsızlık) tetikleyen bir stresöre maruz kalması, tanık olması veya sevdiği birini başına gelmesi sonucu ortaya çıkan yeniden yaşama, kaçınma ve duygusal uyuşma ile birlikte bilişsel bulguların değişik derecelerde etkilendiği bir bozukluktur. Genellikle travma başka hastalıkların içine gizlenir. Uyku bozukluğu, alkol bağımlılığı, psikoz gibi. Tanı konarken dikkat edilmesi gereken iki unsur vardır: Belirtiler ve Anamnez. Yaşanılan travma çözülmeden eşlik eden rahatsızlık da çözülmez.

 

Bir kişiye TSSB tanısı konulabilmesi için yukarıda belirttiğimiz koşulların DSM-V’de yer alan yeniden yaşama semptomları, disosiyatif semptomlar, kaçınma semptomları ve aşırı uyarılmışlık semptomlarından en az 8 tanesinin görülmesi gerekmektedir. Bireyin sosyal, özel ve iş hayatında işlev kaybına yol açmış olması, bozukluğun herhangi bir maddenin veya tıbbi bir müdahalenin sonucunda gerçekleşmemesi beklenmektedir.

 

TSSB belirtileri üç ana grupta yer alır; travmatik olayın tekrar yaşanması ile ilgili belirtiler, kaçınma belirtileri ve artmış uyarılmışlık belirtileri.

 

Bir kişiye Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanısı konulabilmesi için yaşanan olayın belirli bir aşamadan geçmesi gerekir. İnsan yaşadığı bu kötü olayı yas sürecine sokamadan bastırdığı zaman bozukluk kaçınılmaz olur. Yaşanan travmatik olaydan sonra çevreden gelen tepkiler, davranışlar,sözler veya imalar bile kurbanın ikincil travma yaşamasına sebep olabilir. Bu açıdan bakarsak madura karşı bilinçli, şartsız kabul ve sevgiyle yaklaşmalıyız. Daha sonra kişide koşullarda belirttiğimiz DSM-5 te yer alan tanılar baş gösterir. Kişi bu davranış bozukluklarının travmadan kaynaklandığını bilmez. Buna direnir. Çevresinden aldığı destek ile tedavi görürse iyileşme söz konusu olabilir.

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Tedavisi

Travma sonrası stres bozukluğu tedavisi içerisinde hastanın rahatlaması ve rahatsızlığa karşı aşırı duyarlılığının hafifletilmesi önemlidir. İlaç tedavisinin; psikolojik, sosyal ve diğer terapilerle beraber uygulanması gerekmektedir. Hem psikoterapi hem de psikofarmakoloji tedavide çok önemli yer alır. Ciddi travma yaşayan kişiler genelde tedaviye gelmezler. Bu sebeple klinisyenle hasta arasındaki iletişim kuvvetli olmalıdır. Tedavinin devamı için gereklidir.

 

Tedavide en sık kullanılan ve iyileştirici gücü kabul gören psikolojik yaklaşım BDT‘dir. TSSB; her insanda farklı belirtilerle ortaya çıktığından dolayı yapılan tedavinin hasta ve yakınlarının gereksinimlerine uygun olması hayati önem taşır. Tedavi için  yöntem seçerken hastanın ihtiyaçları, travma sonrası stres bozukluğunun özellikleri, çevreden alınan desteğin varlığı ve kültürel farklılıklar göz önüne alınarak kişiye özel bir yöntem belirlenir.

 

Travma Sonrası Stres Bozukluğuve Beyin

Travma açısından önemli olan beyin organları sırayla beyin sapı, neokorteks ve limbik sistemdir. Döllenmenin 33. gününde beyin sapıoluşumu tamamlanır ve kayda başlar. Annenin yaşadığı travma varsa bebeğe de geçer. Oluşan bu travma doğumdan sonra koşulsuz sevgi ile iyileşir.

 

Duygu merkezi olarak nitelendirdiğimiz limbik sistem ise; amigdala, talamus, hipotalamus ve hipokampüsten oluşur. Ön beyin gelişine kadar karar merkezi burasıdır. Beyin sapından gelen sinyaller iyi veya kötü olarak burada sınıflandırılır. Amigdaladan gelen duygu hipokampüste aynı bir harddisk gibi depolanır. Bahsettiğimiz bu beyin bölgeleri travmatik olayı yaşarken kayıt yapan ve olaya duygu yükü veren bölgelerdir.

 

PACB hormonu travmayla ilişkilendirilen bir hormondur ve kadınlarda daha fazla salgılanır. Dolayısıyla kadınlar erkeklere oranla daha fazla travmatize olurlar.

 

Bu karmaşık yapıya sahip olan insan, yaşadığı travmatik olay sonucu çevre tarafından farklı olarak görülebilir. Doğal olarak veya insan eliyle yaşadığı bu kötü olay karşısında TSSB yaşayan bireylere karşı bize düşen birtakım görevler vardır. Toplumun bu bireyleri karşılıksız kabul ve sevgi ile benimsemesi gerekmektedir.

 

Kaynakça ve İleri Okuma:

  • Travma Sonrası Stres Bozukluğu Ve Akut Stres Bozukluğu İle Uyum Bozukluğunun Klinik Açıdan Karşılaştırılması Tezi / Dr. Serkan BİLGİÇ
  • Doğal Afet ve Travma Ders Notları / Mert AKCANBAŞ

Yazar: Sena MERCAN

Yorum yapın