Ergenliğe Giren Çocuğa Nasıl Davranılır?

Ergenlik Nedir?

Ergenlik; fizyolojik ve duygusal açıdan gelişmelerin görüldüğü çocukluktan ergenliğe geçiş dönemidir. Ergenlik döneminde olan bireylerde ciddi açıdan farklılıklar görülmeye başlar. Ergenlik döneminde ruhsal açıdan farklılıkların görülmesi belirgin rol oynamaktadır.

Bu dönem üç evreden oluşmaktadır:

  • Ön Ergenlik
  • Orta Ergenlik
  • İleri ergenlik

Ön Ergenlik: 9-13 yaşları arasında görülmektedir. Bireyde hızlı büyüme atağı gözlemlenir. Ergenlik dönemindeki bireyde fiziksel olarak hızlı değişmeler görülür. Cinsel kimlikle alakalı sorunların yoğun olarak görüldüğü dönemdir.

Orta Ergenlik: Ergenlik döneminin ikinci aşamasıdır. 14-16 yaşları arasında görülmektedir. Bireylerde ses değişimleri görülür. Kızlarda ses incelir, erkeklerde ise kalınlaşır. Birey bu dönemde romantik partner arayışı içerisine girer. Birey görünümüne oldukça önem verir.

İleri Ergenlik: 17-18 yaşları arasında görülür. 20’li yaşlara kadar etkisi devam etmektedir. Fiziksel gelişimin tamamlandığı evredir .Romantik ilişkiler bu dönemde düzenli hale gelmektedir.

 

Ergenlik Döneminin Özellikleri

Ergenlik döneminde birey kendini tanımaya başlamaktadır. Yeteneklerine olan farkındalığı başlar ve zamanla  hoşlandığı şeyleri yapmaktan keyif almadığı durum faaliyetleri ilerleyen zamanlarda daha belirgin bir şekilde görülür.

İhtiyaçlarını fark etmeye başlar. Bireyde gözlenilen sosyal gelişim, bireyin kendisine olan güveninin artmasını sağlar. Kızlarda östrojen hormonu salgılanmaya başlar. Kızlar, erkeklere göre daha hızlı bir şekilde olgunlaşmaktadırlar. Bu duruma bağlı olarak erkeklere göre daha erken ergenlik dönemine girerler. Bu döneme giren kızlarda tüylenme görülmeye başlar. Yumurtalık oluşur. Her ay 3-7 gün arasında (genellikle) regli dönemlerinde akıntı olur. Hormonal sıvı artışı görülür. Ciltte sivilce ve siyah nokta artışları gözlenmektedir. Erkeklerde ise testislerde büyüme gerçekleşir. Ses kalınlaşması görülür. Saçlarda yağlanma ve kızlarda da olduğu gibi sivilce ve siyah nokta artışı görülmektedir.

  • Bireylerde görülen hormonal değişim aynı zamanda duygu değişimlerini de beraberinde getirir. Bireylerde ani duygu değişimleri görülür. Çevresini eleştirmek ve hata aramak yine bu bireylerde görülür.

 

Ergenliğe Giren Bireylerin Ebeveyn Tutumu

Aile bu dönemde çocuğun gelişim süreci içerisinde olduğunun farkında olmalıdır. Bununla birlikte fiziksel değişiminde yaşandığı fark edilmeli ve  hormonal değişiminde yaşandığını öngörmeleri gerekir.

Ebeveynler çocuklarına karşı baskıcı tutum sergilemekten kaçınmalıdır. Baskıcı tutum bu dönemde, ebeveynle birey arasındaki ilişkiye zarar vermekten başka hiçbir işe yaramaz. Bunun yanında çocuklarının kendilerinden uzaklaşmasına zemin hazırlar. Bu dönemde ergen birey özgürlük arayışı içerisindedir. Ben merkezci yapıya sahiptir. Birey, hatayı sürekli başkalarında aramaya hazır haldedir. Baskıcı tutum sergileyen anne ve baba çocuğu kendisinden uzaklaştırır.

Ergenlik döneminin olumlu-olumsuz geçmesi, ailenin tutumuna bağlı olarak farklılık göstermektedir. İhtiyaç ve gelişim düzeyinin dikkate alındığı hoşgörü ve anlayış sınırlamalarının bir denge içinde olduğu aile ortamı, çocuk gelişimi için önemlidir. Anne ve baba demokratik tutum gösterdiği sürece ergen birey daha az psikolojik olumsuz belirti gösterir. Benlik sayılarının daha yüksek olduğu yapılan araştırmalarda gözlenmiştir.

  • Aile içerisinde alınan kararlarda ergen bireyinde fikirleri alınırsa, bireyin kendisine olan güveni artış gösterecektir. Bu dönemdeki bireyler, ailelerinden çok akranlarına yönelirler. 

Akranlarıyla vakit geçirmek bu dönemdeki bireylere daha cazip gelmektedir. Sosyal çevrede (arkadaş ortamlarında) kendilerini daha sağlam konumlara ulaştırabilmek için çaba sarf ederler. Karşılaştıkları sorunların çözümünde aileden çok arkadaşlarıyla iletişim kurarlar.

  • Akranlarıyla olan bu yakınlığı bazen de bireyin olumsuz davranışları benimsemesine buna bağlı olarak sigara , alkol ,uyuşturucu gibi zararlı davranışları alışkanlık haline getirmelerine sebep olmaktadır. Ebeveynler bu gibi zararlı davranışları çocuklarında fark ettiklerinde çocuklarına olumsuz tepki göstererek çocuklarını kendilerinden uzaklaştıracak baskıcı tutum izlemekten kaçınmalıdırlar. Aksi halde verilen tepki ebeveynle çocuk arasındaki bağlara ciddi zarar verebilir. Bu dönemde birey birçok konuda ailesinin kendisini anlamadığını düşünür bunun başlıca sebebi olarak kuşak çatışmaları örnek gösterilebilir. Bu durum bireyin ailesinden uzaklaşmasının nedeni olarak gösterilebilir.
  • Çocuklarında görülen olumsuz davranışın farkına varan aile bu davranışın çocuk üzerinde oluşturabileceği olumsuzlukları uygun bir ortam ve üslup ile çocuğa aktarmalıdır. Konuşma süreci ergen bireyin agresif tutumu yüzünden olumsuz sonuçlanabilir. Ebeveyn bu durumu  destek alarak düzeltmelidir. Bireyin gelişimi açısından önemli bir basamak olan bu süreç profesyonel bir şekilde yürütülmelidir.

Anne ve babalar  gerektiği taktirde çocukların gelişim ihtiyaçlarını bilip farkında olmasını sağlayacak eğitimlere katılmalıdır. Toplumdaki eğitim seviyesinin düşüklüğü, kitap okuma alışkanlığının yetersiz olması gibi sebeplerden ötürü ebeveynler çocuklarını yetiştirirken geleneksel kulaktan dolma bilgileri dikkate alıp uygulamaktadırlar. Bu durum çocuğu ailesinden uzaklaştırabilmektedir. Ebeveynler araştırmalı gerekirse eğitim almalıdır. Anne ve babası ile iletişimi iyi olan ihtiyaçları doğru şekilde karşılanan bireylerin kişilik gelişimi olumlu gelişecektir.

 

Kaynakça ve İleri Okuma:

  • Gelişim Psikolojisi Açısından Ergenlik Dönemi ve Genel Özellikleri, Mustafa Koç

 

Yazar: Merve AK

Yorum yapın